3 Eylül 2015 Perşembe

Zaman Makinesi Çoktan İcad Oldu Gören Yok!

  Şöyle iddialı başlıkları oldum olası sevemedim ama merakıma da yenilmedim sayılmaz. Ama işte kitapları zaman makinesi belledik bi kere, bağlantıyı vurgulamazsak olmaz!
  Kitap aşkım taa her şeyimin minicik olduğu zamanlara uzanır gider. Parayla işi olmayan, ne işe yaradığını anlayamayan küçük bir kızken elime geçenleri kitaplara yatırdım hep. Bir solukta derler ya öyle bitirmezsem haksızlık edecekmişim gibi gelirdi her başladığım kitaba. Kah Alice (Levis Carrol) olur tavşan kardeşin peşinde maceralara atılırdım, kah Klodi'nin Maceraları (Anna Pierjean) 'nda hep çocuk kalmayı dilerdim. Turgut Uyar'ın ''Dünyaya bir daha gelişinde / Çocuk ve korkusuz yaşamak ister sürekli / Büyümek yalnız tutunanlara gerekli '' (Tutunamayanlar Syf.122) satırlarından henüz habersizdim üstelik.
  Ailem de bu aşkıma sonuna kadar destekti neyse ki.. En güzel hediyelerim hep kitaplardı.'' Onu okuyacağına ders çalış'' diyen aileleri gördükçe şaşırmam bundan mütevellit. 
  Kitap gibi bakış açısı genişleten, hayal gücü ve dolayısıyla öğrenme aşkını arttıran başka bir araç olduğunu düşünmüyorum. Kitaplarla koşuyoruz yıllardan yıllara; bambaşka, uçsuz bucaksız bir sürü yollar aşıyoruz. Yazarın ruhuna uzanıyoruz bazılarıyla, bazılarıyla yazıldığı dönemin halkını tanıyoruz; dönemin gelişmelerine seyirci oluyoruz. Böylesine etkili, böylesine ucuz ve güvenilir, böylesine faydalı ve ulaşılması kolay başka hangi araç var sorarım sayın okuyucu?  
  Yanii demem o ki benim zaman makinesinden sizlere de yer ayırdım; gönül ister ki yol arkadaşı olalım. Her zaman beklerim efenim yine gelin:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder